CENAZE NAKİL FİRMASI

Biz Türklerin her konu üzerinde  söylenmiş çok güzel türküleri olduğu gibi ; ölüm, gurbet ve gurbette ölmek üzerine de müthiş türküleri vardır. Boşuna dememişler , ‘’ Bura Yemendir,

Gülü çemendir,

 Giden gelmiyor

Acep nedendir’’  Bir başka  türkümüz şöyle

 ,’’ Gidip de gelmemek var, Gelip de görmemek var. Dünya fani bir dünya Gurbette ölmek de var.’’ Yine bir türkü ,

’’ Gurbet elde bir hal geldi başıma,

Ağlama gözlerim Mevla kerimdir.’’

Önceki yıllarda Silifke’de Nükleer Santral için gelmiş Rus vatandaşlarını taşıyan servis aracı kaza yaptı. Ve iki kişi öldü. Hem de nerede biliyor musunuz?  Abbasiler devrinde Kıbrıs’ı fetheden İslam ordularının Yeşilovacıktan Akdereye gelirken bir çarpışma sonucu öldükleri yerde. O yerin adı zaten şehitlikti. Ruslar da orada öldü.Şimdi bu iki ölen Rus mutlaka ülkelerine götürülecek. Buna burada bir nokta koyarken geçelim cenaze nakil firmasına.

1988 yılında Almanya’ya gittiğimde benim en çok dikkatimi çeken bir şey de  Frankfurtta basılan Türk gazetelerindeki ilanlardı. Bu ilanlarda ‘’İslam usullerine göre cenaze nakledilir ‘’yazardı. Peki bu neydi ? 3-4 milyona yakın Türk insanı Almanyadaydı. Başka Avrupa ülkelerinde de vardı. Her biri  güzelim Türkiye’den gurbete çalışmaya gitmişti.Her Türkün  ideallerinden birisi de gurbette ölünce cenazesini Türkiye’de ki memleketine götürülmesiydi.Önceleri her insanın yakınlarının kendi cenazesini nakletmesi yerine zorluklar cenaze nakil firmalarını oluşturmuştu. Hatta Türk kahvelerinde Türkler birbirine şaka yapardı. ‘’ 10 seneliğine gelmiştik. Geleli 30 sene oldu. Artık gurbeti bırakıp memlekete döneceğim.’’ Bu söze karşılık veren başka bir Türk de ona şöyle derdi ,’’ Sen hayatta dönemezsin. Dönsen, dönsen uçağın kanadında dönersin.’’ Bu demekti ki sen anca ölürsen Türkiye’ye götürürler.

Cenaze nakillerindeki zorluklardan doğan  firmalar oradaki insanlardan ücret alarak abone yapıyor bir Türk ölmeden Türkiye’ye getirilecek cenazesinin masrafını ödemiş oluyor.

Gel zaman git zaman Almanya’da kalan jenerasyon üçüncü Dördüncü kuşağa doğru gelince artık Alman şehirlerinde de Türk mezarlıkları görülmeye başlandı. Türkiye’de  bazı yerlerde  Alman mezarı ya da  İngiliz mezarlığı gibi  yerler  düşünüldüğünde  Silifke’de de gelecekte çalışacak olan 10 bin Rus için bir Rus mezarlığı oluşur mu acaba? Burada okulu, evi , ticaret yeri oluşturulabilecek Ruslar her öldüğünde acaba Rusya’ya götürülecek mi, yoksa bizim Türklerin Almanya’da icat ettiği cenaze nakil firmaları mı kurulacak? Belki de Rus Atom buraya gönderdiği Rus vatandaşlarını peşinen sigorta etmiştir. Belki de  gelişen sistemler cenaze nakil firmalarını oluşturmayacak. 

Geçmişten itibaren sıcak denizlere inmek isteyen Rus Çarı Deli Petrov ve onun gözdesi Katerinayı  ve de Prut savaşındaki Baltacı Mehmet Paşayı düşündüğümde Akdeniz’e inen Ruslar, o zamanki düşmanlıkların yerine belki de dostluklar oluşturacak.

Rusların  Türkiye’ye yaptığı ilk yatırım değil Nükleer Santral . 1960-65 arası Soğuk Savaş döneminin sıkıntılarını görmüş Birleşmiş Milletlerde bugünkü Suriyeye benzer oylama  Kıbrıs için yapılmıştı. O zaman da Türkiye’yi birkaç ülke desteklemişti. Türkiyenin yalnız kaldığını gören 1965 Demirel hükümeti hızla strateji değiştirerek Ruslarla diyaloğa geçmiş ve neticede  Ruslar İzmir’de  petrol rafinerisini Karabük ve İskenderun’da Demirçelik fabrikasını ,Seydişehir^de Alüminyum fabrikasını kurmuşlardı.

Rus teknolojisinin Türkiye’ye transferi o günlerde bizi rahatlatmıştı. Şimdi kurulacak Nükleer Santralin çevre boyutlarını bir kenara koyarsak yöremizde sosyal ilişkiler nasıl gelişecek göreceğiz. Belki de oluşacak bir Rus mezarlığı burada tarihe geçeçecek. Belki de Çanakkalede yatan Anzaklar gibi her yıl Rusyadan buraya burada ölmüş atalarının mezarlarını ziyarete gelen kimseleri göreceğiz.

https://twitter.com/SilifkeGazetesi
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir