Yalancı Pehlivan: TEYO

“Sofilere sohbet gerek.” dediğimiz ortamlarda insan, illa ki daha bir neşeli daha bir hoş oluyor. Ömrümün yarısını gurbette geçirmiş biri olarak bir arkadaş, bir dost, bir tanıdıkla sohbetin üstüne başka bir şey tanımıyorum.

Yıl 1972. Muş Devlet Üretme Çiftliği’nde bir akşam, birkaç gurbetçi arkadaşla bir araya geldik. Fıkradan şakadan, örnekler derken Erzurum Pasinler’den (Hasankale) arkadaşım Servet Kurut, TEYO pehlivandan bahsetti. Biz de gerek yaşımız gerek tecrübemiz icabı TEYO’yu duymamışız. Başladı anlatmaya. TEYO Pehlivan’nın ağzından,

’’ Muhammet Ali Clay’ı

Teyo’nun şöhreti Amerika’ya ulaşıp, gazeteler, televizyonlar hep ondan bahsetmeye başlayınca Clay ona meydan okur. Lafın kısası Teyo ile birlikte ringe çıkarlar.

– “Kılay, gara bir cırbağa. Dutiram dutiram yere çaliram. Aha ele oldu çi, dermansız dizlerime gapandi. He“

– “Pehlüvan ben ettim sen etme, canimi bağışla.”

Dedim ki “Ya kelmeyi şahadet cetirisen; ya canın aliram!” O sahat müslüman oldi. ‘’

İşte o gün TEYO’nun ağznından naklonulan bu olay TEYO hakkında benim merak sarmama sebep oldu.

TEYO kimdir? Bilgi sitelerinde hepsi var.

Fakat, şimdi TEYO’ya geçmeden önce TEYO’nun yalancı pehlivanlığı da önemli. Yalancı deyince bu kelimeye yakın diğer bazı kelimeleri de düşünmek gerekir. İş sohbet olunca insanlar, hoş sohbet adamı ararlar.

Bizim buralarda hoş sohbet yapan ve sohbetini abartarak anlatan insanlara, “Gasavancı” derler. İnternette Gasavancıyı yalnız Erdemlilere maletmişler. Oysa, yörükler için de “Gasavancı” kelimesi hep kullanılır.

2006 yılında Kosova’da Türkler’in yoğun olduğu bölgeleri gezerken, katıldığım bir festivalde özellikle Arnavut gruplar gösteri yapıyordu. Orada bir gösteri içinde “martaval atmak” sözünü de duydum TEYO’nun yalancılığına yakın olan “martaval atmak” bizim bu bölgelerde de çok kullanılır. Hatta deriz ki, anlatan adama,’’ Çok konuştun ama, hepsi martaval.’’ (Yalan)

TEYO’nun yalancılığına yakın bir başka söz de palavracılık. Palavra atan da kendini dinletir. Ne kadar da yalan olsa sohbet içinde palavra bitmeyen bir serüvendir.

Tekrar dönelim TEYO Pehlivan gerçekten yalancı mıdır? O, hayal gücü geniş, birçok olayı hele, hele olmamış şeyleri kendi çapında kurgulayan bir mizah ustasıdır. Onun anlattıklarına palavra dendiğinde TEYO çok bozulurmuş.

2000’li yıllarda yolum Erzurum-Pasinler’e düştü. ,Bir festivale dahil oldum. Sahneye Erzurumlu bir stendap ustası çıktı. Öyle bir taklitçi ki : Önce

‘’Digel Bayburt, digel Bayburt sen de nem kaldı. Hasankalesinde anam caketim kaldı.’’ Türküsüyle başladı. Sonra Horasanlı’nın Erzurumlu’nun, Olurlu’nu, Oltulu’nun ve Pasinliler’in taklitini yapıyordu.

Orada yaptığı taklitlerden biri de TEYO pehlivandı. Taklitleri beğeniyle izledim ve TEYO hakkında bilgi edindim.

Okuması, yazması olmayan TEYO’nun asıl adı Tayyip İde ve 1913-1999 arası Pasinlerde (Hasankale’)de yaşamıştı. Güreşe çok merak sarmış ve ömrü bununla geçmiş. Ne yazık ki, çok galibiyeti olmayan TEYO, hiç evlenmemiş, Her Cuma Karakucak güreşlerine katılırmış, Düğün alaylarının önünde, şeker çuvalından yaptırdığı Dadaş kıyafetleri içinde Peşrev çekermiş. 86 yaşına kadar belediye aş evinden karnını doyurmuş ve sonra da ölmüş. Onun hayal dünyası şeklindeki uydurmaları sonucu güreşten de çok galibiyet alamayınca adı “Yalancı Pehlivan’a” çıkmış. O, dünyanın bütün liderleriyle hayali görüşen, en güzel kadınlarıyla birlikte olduğunu anlatan fıkralarından birisi de Türkan Şoray ile ilgilidir. Teyo şöyle der:

‘’Türkan Şoray Erzurum’a gelir. O zaman ben de delikanlıyım. Tutuldi kadin bana. Sabah, akşam birlikteyim. TEYO diyir, başka bir şey demiyir. Bir gün golumda bizim eve dogri gidirih. Esnaf işini bırakmış, bizi gollir. Ele süzirler sanki heç kari görmemişler. ‘’

https://twitter.com/SilifkeGazetesi
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir