Nice 19 Mayıslara

Yüzyıldır (103. Yılı)19 Mayıs 1919’un ne olduğunu, neler getirdiğini Türk Milleti için ne anlama geldiğini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatındaki 19 Mayıs’ın ne kadar önemli olduğunu başta öğretmenler, basın yayın kuruluşları hep anlata gelmiştir. Bu anlatımlardan çıkan duyguyla, 19 Mayıslar Türk Milletinin ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şanına layık bir şekilde de kutlana gelmiştir. Şimdi pandemi nedeyiyle kutlanamayan 19 Mayıs, geçmişte bütün Türkiye’de olduğu gibi ilçemizde de gerek Anıt Meydanında, gerek Şehir Stadında gerekse Atatürk Caddesindeki Gençlik Yürüyüşü akşamki Fener Alayı gereken görkemde olup, birçok kişinin katılımı ile gerçekleşmiştir. Bundan dolayı Silifkelilere ve başta Silifke’de ki yöneticilere can-ı gönülden teşekkür ediyorum. Silifke’de kutlamalar yerini bulmuştu.
Fazla söze gerek yok.

19 Mayıs’ın ilçemizde bir başka önemi de 64 yıldır Silifke gündemine ışık olan ve gündemleri hep halkla buluşturan Silifke Gazetesi’nin 1958 yılındaki kuruluş günüdür.
Diğer gazetemiz Göksu Gazetesi’nin de 18 yıl önceki kuruluş günüdür 19 Mayıstır
Ben Silifke Gazetesi kurulduğunda 4 yaşındaymışım. 1964 yılının Eylülünde Silifke Lisesinin orta bölümüne kayıt yaptırdığımda Latife Caner isminde bir bayan öğretmen tanımıştım. Kendisi Coğrafyacı olduğu halde ek branş din dersine de girerdi. 1 yıl sonra Latife Caner Silifke Lisesi müdiresi oldu. O zaman bir bayanın müdire olmasındaki değerlendirmeyi yaparken bunun arkasında gazeteci Ahmet Nadir Caner var. Ahmet Nadir Caner’in eşi bu bayan derlerdi.
Ulusal basınla da tanıştığımız o günlerde Ahmet Nadir Caner’i birkaç kere kutlamalarda görmüştüm.
Ahmet Nadir Caner’den Ali Boyar’a geçen Silifke gazetesi onda ne kadar kaldı bilmiyorum
Daha sonraları ben öğretmen oldum. Kesin tarihini bilmemekle birlikte 70’li yılların ortasına doğruydu. Silifke Gazetesini Bahri Gök satın almış, Taş han Sokağı ile Demirciler sokağının köşesinde faaliyet gösteriyordu. Karşısında da Akyol Gazetesi ve Okay Matbaası vardı. İşte ben o günlerde Silifke Gazetesine uğramaya başladım. Rahmetli Bahri Gök ile iyi bir dostluğumuz oldu. Silifke Belediyesindeki Mevlt Partal da orada elle dizgi yapan bir çıraktı. İlerleyen günlerde Bahri Gök rahmetli oldu. Bir müddet gazeteyi eşi Sıdıka Gök çıkardı.
Gel zaman git zaman ben 1988 yılında Almanya’ya gittim. Silifke Gazetesinin el değiştireceğini bana anlatan Rıfat Karaduman bu gazetenin yaşaması adına bir fedakarlık yapmayı teklif etti. Gazeteyi alması gerektiğini Silifke kamuoyunda yer tutmuş bir gazetenin kapanmaması gerektiğini anlatarak birkaç arkadaşı ve beni ikna etti. Rıfat Karaduman gazeteyi satın alırken ben dahil birkaç arkadaş karınca kararınca destek verdik. O günlerde hiç aklımdan çıkmayan şey dizgi makinesinin devamlı Esbas kırmasıydı. Baskıyı Mustafa Şahin, entertip dizgiyi Mevlüd Partal yapıyordu. Ben de birkaç kez Almanya’dan Espas paketi getirmiştim. Hatta o paketlerden birisi halen evimde duruyor.
Önce Silifke Belediyesinin arkasındaki garajda faaliyet gösteren Silifke Gazetesini Rıfat Karaduman daha sonra Kamile İş Hanına taşıdı. Orada 1995 yılına kadar çıkan gazetenin ismini o yıl Mehmet Okur satın aldı. Makineler eski olduğu için orada kaldı. Sanırım ki 2000 yılında o eski tarihi eser niteliğindeki baskı ve dizgi makineleri bütün hurufatı ile birlikte Rıfat Karaduman tarafından Silifke Belediyesi kültür evine bağışlandı. Orada makineler sergideyken Silifke adındaki gazeteyi kendi makineleri ile Mehmet Okur bu güne kadar çıkardı ve çıkarmaya da devam ediyor.
2013 yılında Belediyedeki yönetimin el değiştirmesi ile bir ara Kültür Evinin restorasyonu gündeme geldi ve belediye tarafından da bir müteahite verildiği herkesçe duyuldu. Orada bulunan Bahattin Erim ( Kültür evi sanatçısı) Cihangir Akdemir (Silifke Müzik Aletleri yapım ustası’ ve Taşeli Kültür Sanat Derneği tahliye edildi. Bir tarihi basarak ve yazarak nesillere aktaran Silifke Gazetesinin baskı , dizgi makineleri ile bütün hurufatının oradan kaybolduğu görüldü. Birtakım yetkililerin bunu hurdacıya vererek orayı boşalttıkları hatta o makinelerin balyozla kırılarak parçalandığı haberi kamuoyunun gündemine düştü. Bugün mahkeme dosyalarına girmiş olan o olayın neticesi ne olur bilmiyorum.
Ben Lütfi Uğur olarak 1994 ‘ün Eylülünde 96 yılları arasında Kamile iş hanındaki Silifke Gazetesinin çıkması üzerine mesai harcadım. Hem haberlerin yazılmasında emeğim oldu hem de bazen köşe yazılarıyla katkıda bulundum. Daha sonraları ara ara köşe yazıları yazarak ilişkimi bitirmediğim Silifke Gazetesine yazı işleri müdürü Mahmut Ali Selvi iken de yine boş zamanlarımda köşe yazarak Silifke Gazetesinin yayın hayatına katkı yaptım.
2013 yılından bu tarafa boş olduğum hemen hemen her gün Silifke Gazetesinde köşe yazan birisi olarak yerel bir gazetenin basın hayatına devam edebilmesinin zorluğunu biliyorum. Gerek sahibi, gerek çalışanları gazetecilikte zor bir yaşam sürdürürler. 1958 yılından bu tarafa Silifke’de basın yayın hayatına katkı yapan bütün Silifke Gazetesi çalışanlarına, sahiplerine ve yazı işleri müdürlerine teşekkür ediyor, nice 19 Mayıslara diyorum.

https://twitter.com/SilifkeGazetesi
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir