Bugün 11 Ekim Salı köşemize kaldığımız yerden devam edelim. YOĞUN GEÇEN BİR HAFTAYI özetle memurlar açısından cumartesi pazarı sonladık. Salı günü hafta içine devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta yağmur beklentisi vardı. Bir türlü beklenen yağmurlar yağmadı. Akşamları havalar serinledi, gündüzleri de nispeten serin olmaya başladı . Yaylalarımız boşaldı bir çok ürün özellikle zeytin, limon , nar gibi yiyecekler yağmur yağmasını bekliyor . Çarşı, Pazar ,Göksu vadisi özellikle bölgemizde zeytin üretiminin ve hasadının en çok yapıldığı yerler şehir merkezi ve Göksu vadisinde yeşil zeytin alım-satımları devam ediyor. Fiyatların çok ucuz olduğu söyleniyor ,buna karşın zeytin üreticileri zeytin toplatacak eleman bulamamaktan şikayet ediyor. Gerçekten zeytin yeşili ,siyahı, yağı ile sofralarımızın vazgeçilmez gıdalarından biri.
Bunun yanında odunundan ,dalından faydalanılan yaprağı bir çok sağlığa iyi geldiği söylenilen bir yiyecek maddesi. Bir özelliği de dağ taş ova demeden yetişebilen nadir su ihtiyacı olan bir gıda maddesi olması. Ormanlarımızın içinde kendiliğinden yetişmiş bir çok aşılanmamış haraplar bulunmakta Orman Müdürlüğü elemanları bunları aşılattırıp vatandaşın emrine sunmalıdır. Sahillerimizde Cumartesi , Pazar havanın biraz ilçemizde rüzgarlı olması dolayısıyla denize giren çok az vatandaşımız vardı. Fiyatların çok pahalı misli misli artış gösterdiği Narlıkuyu kahvaltı yerleri de doldu taştı . yine Adana, Mersin Kayseri Antep Karaman Konya gibi soğuk yerlerden ilçemiz ve sahillerine gelen vatandaşlar akşamları da balık restaurantlarına doldurdular . Göksu vadisine gelip giderken köy ürünlerini de alarak illerine mutlu bir şekilde döndüler. Yine geçtiğimiz günlerde Silifke ve mahallerinde dışarıdan gelen hırsızlık yapan limon ve zeytin çalan bir çok kişi jandarma ve emniyet birimleri tarafından yakalanarak gözetim altına alındı . Yollarımızda sık sık denetim yapılması vatandaşları daha çok mutlu etti. Köy nüfusları günden güne azaldığı için köylerimizde de hırsızlık olayları arttı köy ve mahallede yaşayan vatandaşlarımızın köye giriş çıkış yapan yabancı araçları daha iyi takip etmeler istendi. Çarşı Pazarda fiyatlar havaların iyi gitmesine rağmen el yakıyor. Domates 10-15 TL biber patlıcan 10-15 TL üzüm ve incir üreticiden 5 ila 8 TL arasında alınırken marketlerde, yol kenarlarında satıcılardan ancak 15-20 TL’den almanız mümkün. Yine limonu 4-5 TL’den narı 4-5 TL’den alıp 15-20 TL’ye satan manav ve bakkallar mevcut. Üretici dünya kadar masraf edip ürününü yetiştirip zar zor satarken aracılar oturduğu yerden 3-4 misli para kazanıyor.Ne faturasını veriyor ne de bir fiş kesiyor paralar cebe gidiyor. Serbest piyasa diye mutfaklarda kullandığımız tüpler ve akaryakıt istasyonları bile farklı fiyat uyguluyor. Akaryakıt fiyatlarını yılbaşına kadar herhalde 40TL’yi bulacağı tahmin ediliyor .Akaryakıta elektriğe gelen zam her şeye yansıyor.Vatandaş buna bir çözüm bulunmasını istiyor. Bir yerden bir yere giderken ulaşımın pahalı olması dolayısıyla gidiş gelişler yapılamıyor . Bu da ekonomiye büyük bir zarar veriyor. Herkes öğrenci servislerinin özel okul fiyatlarının 3-4 kat arttığını belirtiyor. Servisçiler de masraflarımızı artan zamlar karışısında çıkaramıyoruz diye dert yanıyor .Önümüz kış nezle, grip özellikle yeni tip koronavirüsten kendimizi sakınalım . Aşısını yaptırmayanlar aşımızı yaptıralım . Sırası gelenler de diğer aşılarını yaptırarak geçmişe dönmeyi önleyelim. Bugünlük köşemizi burada noktalayalım. Yarın başka bir konuda buluşmak dileğiyle şimdilik hoşça kalın diyelim.
MEHMET OKUR – GENEL YAYIN YÖNETMENİ